Kitap Özeti
Evet kitabı ilk kez elinize aldığınızda bu “şok edici” cümlelerle karşılaşıyorsunuz. Ve uydurma hastalıkların profesyonellerce yaratılıp bu hayalin nasıl topluma pazarlandığını okumaya başlıyorsunuz. Bu hastalıkların tedavisi için yan etkileri bol kimyasalların insanlara nasıl milyar dolarlar karşılığı içirildiğini çok açık bir şekilde görüyorsunuz.
Satılık Hastalıklar, sağlık alanında uzmanlaşmış dünyaca ünlü Avustralyalı bir gazeteci ile ilaç politikaları üzerinde uzmanlaşmış Kanadalı bir araştırmacının titiz çalışmalarının ürünü. İkili, büyük ilaç firmalarının “mallarını” sağlıklı insanlara da satabilmek için uyguladığı manipülasyon taktiklerini, pazarlama yalanlarını derlemiş! Tamamı belgeli ve kaynak göstererek…
Satılık Hastalıklar özellikle 10 “hastalık” üzerinde yoğunlaşıyor.
- Yüksek tansiyon
- Depresyon
- Yüksek Kolesterol
- Kadınlarda Cinsel İşlev Bozukluğu
- Menopoz
- Sosyal Anksiyete
- Dikkat Eksikliği Sendromu
- Osteoporoz
- İrritabl Bağırsak Sendromu
- Regl Öncesi Disforik Bozukluk
Dolayısıyla kitabı, kendisine yukarıdaki hastalıklardan biri yönünde teşhis koyulmuş herkes okumalı. Okumalı ve sormalı kendine: “Acaba ben de ilaç firmalarının tuzağına düşenlerden biri miyim?”
Sorunun yanıtının “evet” olma olasılığı yüksek çünkü kitaba göre 500 milyar dolarlık cirosu ile ilaç sektörü “malını” pazarlamak için her yolu deneyebiliyor. 100 binlerce kişilik ilaç tanıtım elamanı ordusu, yine binlerce kişiden oluşan “reklâm-PR” ordusuyla işbirliği yaparak herkesi şuna inandırmaya çalışıyor: “Aslında hastasınız”…
Dünyayı ilaç bataklığına çevirmek isteyen profesyonel hastalık satıcıları insanları zayıf noktalarından vurmaya çalışıyor, korkuyu pazarlıyor. Günlük hayatın sıradan iniş çıkışlarını mı yaşıyorsunuz? Yafta hazır; psikiyatrik hastalığınız var.
Ya da çocuğunuzda ergenlik çağının basit gerilimleri mi var? İlaç şirketlerine göre bu da tedavi edilmesi gereken bir hastalık. Üstelik insanı intihara bile sürükleyecek yan etkilere sahip ilaçları ömür boyu kullanarak…
Kolesterol tuzaklarına ne demeli? Kolesterolün bizim için olmazsa olmaz bir madde olduğunu unutturup, yabancı düşman bir maddeymiş gibi gösteriyorlar. Kolesteroldeki hafif yükselmenin bile kalp krizi riskini oluşturan en önemli etken olduğunu pazarlayarak insanların üçte birine avuç dolusu ilaç içiriyorlar. Tabii bunu yaparken sigara, beslenme ve yaşam düzeni gibi en önemli etkenleri kulak arkası yapıyorlar.
Bu acımasız endüstriye göre menopoz da bir hastalık, tabii ki sürekli ilaç kullanılmasını gerektiriyor!
Liste uzayıp gidiyor. Satılık Hastalıklar kitabında ilaç endüstrisinin üzerinde incelikle çalıştığı bu ve benzeri hastalık tuzaklarının tamamını bulacaksınız. Hastalık uydurup köşeyi dönenleri yakından tanıyacaksınız. Sinirleriniz bozulacak, “bu kadar da olmaz” diyeceksiniz. “Sağlıklı insanlar üzerinde bu kadar da oyun oynanmaz” diyeceksiniz.