Kitap Özeti
Tasavvufî düşünceye göre insanla hakikat arasında perdeler ve bariyerler var. Gerçekle yüzleşebilmek için bu engellerin ortadan kaldırılması yani gönlün kir ve paslardan temizlenmesi gerekiyor. Bu perdelerin kalınlığı ve karanlığı arttıkça insanla Allah, insanla Kur’an, insanla Hz. Muhammed arasındaki mesafe de uzuyor.
Asrımıza “perdeler asrı” demek dahi mümkün. Yedi başlı ejderha, yedi koldan insanoğluna saldırıyor: Materyalizm, rasyonalizm, ateizm, kapitalizm, sekülerizm, hümanizm, modernizm…
Göz, kulak ve gönlümüzü işgâle yeltenen eden bu çağdaş akım ve yorumlar, perdeleri daha da kalınlaştırmak için sürekli faaliyet halinde.
İyilik maskeli bu “sahte” akımların karşısında ise gücünü hakikatten ve “aşk”tan alan koskoca bir Mevlânâ, okunmayı ve doğru anlaşılmayı bekliyor. Ancak aynı akımlar Mevlânâ’yı da deforme etme uğraşında.
Mevlânâ ve Mesnevi’yi, İslam ve Kur’an’dan kopuk bir hümanizm okuması sığlığına indirmek isteyenlere en güzel yanıt Hayykitap’tan geldi.
Tasavvuf edebiyatı tarihi konusundaki çalışmalarıyla tanınan Bilal Kemikli’nin Mevlânâ’nın Kalbine Açılan Kapı: Mesnevi Mektupları adlı kitabı yayınevinin “Herkes İçin Tasavvuf” serisinden çıktı. Serinin beşinci kitabı olan eser, tasavvuf konusunda Türkiye’deki en önemli uzmanlardan biri olarak kabul edilen Mustafa Kara’nın önsözüyle okuyucuya sunuluyor.
Aşk, gönül aynasının sırrıdır; ifşa edildiğinde yere düşer kırılır. Kırık aynadan tek görüntü alınmaz. Oysa aşk, irfanî anlamda tek’e ulaşmaktır; biricik olana bağlanmaktır. Aşk bir harekettir, bir koşudur, bir emektir, icabında bir kavgadır.
İşte davet bu. Bilal Kemikli hepimizi bu aşk kavgasına davet ediyor. Aşk abidesi Mevlânâ vesilesiyle, onun rehberliğinde… Kırk ikindi yağmuru misali Mesnevi üzerine yazdığı mektuplarla…