Kitap Özeti
“Akasya ağacının dallarında toplanmış dünyanın bütün sessizlikleri. Yani bütün çığlıkları. Hikâyeleri ve şerbetleri. Öykülerin hepsi kendilerini sessizliğe teslim edivermişler. Her susuş bir şerbete düşmüş. Kokular havada dans etmiş. Ben bir çocuğum. Şefkatinizin, şehvetinizi yendiği o yerde insan olmayı, insan kalmayı bekliyorum. Sustum ben. Parmaklarımdan kızılcık şerbetleri damlıyor, kalbimden çocukluğum.”
Her biri bir başka şerbetle “tatlanan” öykülerden oluşuyor Kalbin Limon Hali. Limon şerbeti, kayısı şerbeti, demirhindiba şerbeti, erik şerbeti, gül şerbeti… Her öyküde bir şerbet, bir tarif, bir hayat. Mübeccel Hanım, Ayşe, Zeynep, Kazime Hanım, hep bildiğimiz, tanıdığımız, canı yansa da yüksek perdeden bağırmayan kadınlar. Bir adım geride duran, aldatılan, aldatılan ama aldatılmıyor“muş” gibi yapan, törelerden canı yanan kadınlar… Elif Ayla’nın öykülerinde onlarca eve misafir oluyor, bir köşede sessizce oturup “mahrem” yaşamlara ortak oluyoruz. Boğazımız düğümlense de kimi zaman, ikram şerbet olunca, tatlandırıyor dilleri, gönülleri.
Elif Ayla, yalın ve çarpıcı üslubuyla kadının aynasına düşen hayatları, mutfaktan evliliğe kadına dair “mahrem”leri, susan kadının çığlık atan hikâyelerini anlatıyor… Anlattığı kadınlar gibi duru ama güçlü öyküler; anneannesinin, annesinin, teyzesinin şerbetini, evde kaynatılan şurupları özleyenlerin kalbine kâh tatlı kâh buruk bir dokunuş Kalbin Limon Hali.