Kitap Özeti
Yolculuklarına tanık olmasak da yaşamları dile gelmeyen “gölgedeki insanlar”ın paydaşıyız aslında hepimiz. Bildiğimiz, aşina olduğumuz insanlardır onlar. Çünkü biz de onların bir parçasıyız! Mücadelelerini deneyimlemesek de içimizde, belleğimizin derinliklerinde bir yerlerde yankılanıp durur yabanıl zorlu hayatları.
Orada bir köy var uzakta, dağın gölgesinde… Ve biliriz ki o dağın gölgesinde kalmış yüzler tutkuyla bağlanırlar hayatın bahşettiğine… Her ne kadara çetin koşullarda yaşasalar da şükrederler onlara bağışlanana…
Dağın Gölgesindeki Yüzler, “gölgedeki insanlar”ın dile gelmeyen yaşamları, hayat yolculukları, onulmaz acıları, yabanıl çileli öyküleri, kısa ve özlü ömürleri, yokluklar içinde geçen hayat mücadelelerini anlamak, onların sesine ses katmak için belgesel tadında yazılmış bir kitap. Kalemini dağın gölgesinde kalmış fark edilmeyi dahi beklememiş insanların dünyasına çeviriyor yazar. Ve o insanların tutkularını sevdalıklarını, dağlara, nehirlere, bitkilere, derelere kısacası doğayla olan aşklarını berrak bir dille içerden samimi anlatıyor.
Ali Tiyar Gök, gözden ırak gönülde yakın Anadolu insanının acıklı, yakıcı öyküsünü babasını hiç tanımamış bir çocuğun gözünden resmediyor. Genç yaşında dul kalmış bir annenin çilekeş yaşamından bakıyor Anadolu kadının yazgısına. Bizi Dersim bölgesinin çetin coğrafyasına götürüyor, Selbus Dağı’nın eteğinde yeşeren kültürün içine yolculuğa çıkartıyor. Kurduğu dille de dağa dörtbir yandan tırmandırıyor okuyucuyu…
Belgesel roman tadındaki Dağın Gölgesindeki Yüzler, modernite ve kentleşme arasında sıkışmış Türkiye toplumunu geçmişiyle ve bugünüyle yüzleşmeye teşvik ediyor.