Kitap Özeti
“Hükümdar”; ülke ve ümmet coğrafyasına mazlumların sesi olarak sirayet etmiş, idare-i maslahatçı değil, esaslı devrimci karakteri malum Yeni Türkiye’nin lideri. “Şeyh” ise, ne bir tarikat lideri olarak mürşit, ne bir hakikat yolcusu olarak münzevi, ne de bir dini önder olarak makbul bir anlam taşımıyor. O, küresel güç dengeleri tarafından ayartılmış, az bir menfaat karşılığı dinini ve Türkiye’yi dünyaya değişen, postu olmadığı halde tahta talip, fakat ne şeyh kalabilmiş, ne de hükümdar olabilmiş bir figürü temsil ediyor.
Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz’ın yeni kitabı Şeyh ile Hükümdar‘da Türkiye’nin tabandan tavana doğru yayılan siyasal ve toplumsal dönüşümü ile ‘düzenin normalleşmesi’ inceleniyor. 15. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan uzun bir yolculukta dönüm noktalarında karşı karşıya gelen iki başat gücün, yani vesayetçiler ile milli iradenin temsilcilerinin yıllara yayılan mücadelesi, tarihsel kıyaslamalar ile irdeleniyor.
Kitap, Türkiye’nin henüz tekâmüle erişmediği için sancılı geçen normalleşme sürecini anlatan kısa makalelerden oluşuyor. Okuyucu, sahip olduğu kurumsal pozisyon sayesinde söz konusu dönüşüme ‘birinci elden’ tanıklık etmiş yazarın deneyimleri üzerinden yakın Türkiye tarihine farklı bir gözle bakma fırsatı buluyor. Memleketin ayağı tökezlediğinde neşesini gizleyemeyen, özellikle uluslararası ilişkilerde ülkenin zararı üzerinden kendine kâr çıkarmaya çalışan eski Türkiye’nin küçük anlayışları tek tek deşifre ediliyor.
Tasfiye ettiği yapının yerini alan Ergenekon 2.0 nedir? Eğer Erdoğan, Gezi ve 17-25 Aralık’ta Menderes gibi davransaydı neler olacaktı? Eski Türkiye’den Yeni Türkiye’ye geçişte yaşanan dönüşümdeki sancılar neler? Gülenizmin İslam tarihinde alışık olunmayan seçilmiş fırka ve ümera-ulema tekeli anlayışı nasıl bir tehdit?
Mücahit Küçükyılmaz, yakın tarihin kritik dönemeçlerine ışık tutuyor. Türkiye, kendisine Soğuk Savaş döneminde biçilmiş, “üzerine basılıp geçilen köprü ülke” olma halinden çıkıp merkez ülke olma çabasına girişmesinin sonuçlarıyla yüzleşirken, karşısına çıkartılan engellerin bilinmeyen yönleri ilk kez bu kitapta anlatılıyor.
Kitabın Bölümleri:
Önsöz yerine: Zamirlerin özneleşme savaşı
BİZ (Yerli ve milli olanlar…)
Namaz kılmak zurna çalmaktan önce gelir!
İnsan insanın kurdu mu eşref-i mahlûkat mı?
Yeni Türkiye: Devlet aklı halk irfanı
Düşmanın silahıyla kendini vurmak
Çözüm sürecini yeniden düşünmek
‘Diktatör’ün ülkesinde koalisyon!
Toplumsalın dip akıntısı ve inşa edici siyaset
Yerli ve millî olmak: İşte bizim ortak kelimemiz!
SİZ (Yeni vesayetçiler…)
Hayat-ı müstear ve şizofrenik trolizm
Rüya ile riya: Ehlisünnet “ve’l-cemaat” olmak
Kardeşini şikâyet eden kendini izah edemez!
Anladık, hepiniz Şarli’siniz!
Onuncu Haçlı Seferi’nde Müslümanlar ve “kişiler”
İhanet geçer akçe, lakin bu günler de geçer!
Ümmet sevindi siz üzüldünüz
Bir mühendislik projesi olarak Gülenizm
ONLAR (Eski vesayetçiler…)
Sorun şu ki; ekmek değil pasta istiyoruz!
Yenilgi yenilgi büyüyen hezimet
Demokrasi sokağa düşmez!
Muhalefetin kıymeti ve kıyameti
İçinizdeki silahlı solu ıslah edin!
Üç Kemalizm: Dersimci, Kürtçü, Paralel
New York ‘Zaman’larında yaşayasınız!
Basın ‘hürriyeti’ idam imasını da kapsar mı?
Medyanın terörü, terörün medyası
Türkiye’yi terörle terbiye etmek
Sonuç yerine: Şeyh ile Hükümdar