Kitap Özeti
Uyan kızım… Seherde seyre çıkıp tazelenmek için uyan! Kalk, kızıllığın, o doğurgan rengin ucundan tutunarak seyrana çık! Aç pencereyi, gün dolsun içeriye. Kaldıysa güne uyanamayan mimarların talan ettiği şehirde, bir yerlerde bahçeler, güller; içeri bülbül sesi dolsun. Dolsun içindeki köşke ıhlamur, hanımeli ve lavanta kokuları, kokularla uyan, tazelen… Sonra o kızıllıkla birlikte, İlâhî Kelâm’dan “seher vaktine andolsun ki…” diye başlayan ayetleri oku.
Prof. Dr. Bilal Kemikli’nin yeni kitabı Sen Sen Ol, Sevgili Kızım… yazarın, daha önce Hayykitap’tan yayımlanan Oğul, Sen Sen Ol… kitabının devamı niteliğinde. Yazar, ilk kitabın oğluna değil de aslında tüm çocuklarına yazıldığını, bir cinsiyet ayrımı gözetmediğini ama gelen taleplere de dayanamayarak böyle bir kitabı kaleme aldığını belirtiyor.
Sevgili kızım, şimdi hepimiz, sanki hilâle çevrilmiş gecenin eşiğindeyiz… Birazdan tan yeri ağaracak, gün doğacak. Gün doğduğunda, ayan beyan görülecek görülmesi murat edilen… Lakin sehere ermek için ilimle, tefekkürle, aşk ve muhabbetle hemhal olmak, çalışıp çabalamak lazım. Şunu bil ki kızım, aydınlık limanına gayret gemisiyle varacaksın! Bu sebepten, durma, akan zaman ırmağının akıl ve gönül bahçeni sulamasını dile, çalışıp çabala…
Kitapta sekülerizm, kadın erkek eşitliği, modern çağın narsisist insanının talepleri, hız, haz odaklı yaşamı eleştiriliyor, bunların karşısına Ku’ran üzerine bina edilmiş geleneksel değerler ve ahlak anlayışı yerleştiriliyor. Yazar genç olmanın, kadın olmanın ne olduğunu anlamaya ve kızlarına anlatmaya çabalarken kibir, kendini sergileme ihtiyacı, ben merkezlilik, sabırsızlık, vefasızlık, kötülük gibi kavramları irdeleyerek, bunların karşısına çalışkanlık, dürüstlük, sabır, şefkat, vicdan, merhamet, vefa, sadakat, güzellik, iyilik, denge, tutarlılık, dostluk gibi değerleri yerleştiriyor.
Gerek manevi anlamda, gerekse yazarın ağırlıklı olarak yolculuklarında yazdığı metinler olması bakımından kitapta hâkim bir yol, yolculuk teması görülüyor. Yazar kimi zaman kızına hayat yolunda karşılaşacağı zorlukları ve bunlarla nasıl baş edeceğini anlatırken, kimi zaman da bir havaalanının kafeteryasında kahvesini yudumlarken, defterine kızı için babalık sohbetleri kaleme alıyor.
Hız ve tüketim çağında, kendimiz olmak için tutulan bu notlar yaralara bir nebze de olsa merhem olur ise, işte bu bizim bahtiyarlığımız olacaktır. Maksadımız çocuklarımıza girdikleri şu handa, bir baba olarak rehberlik etmektir. Dilerim bu kitap, kızlarımız için hayırlı bir yoldaş olsun.