Kitap Özeti
Sevilenin payına aşk düştü. Terk edilen içinse aşk, düştü! Mehmet Ercan “Kalp hüzünden beslenir” deyip ustasına sadık bir çırak gibi aşkın düşmemesi için sözcüklerle direniyor!
Aklımızın, kalbi “ne hali varsa görsün”e terk ettiği andır aşk. Yalnız yürünemeyecek bu yolda, elimize bir el, gözümüze bir bakış düşüşüdür. Kendimizi tarife zorlandığımız ve ‘ben’ demekten yorulduğumuzdan dolayı, ‘biz’ diyebileceğimiz birini bulmaya çalışmaktır.
Aşktır, gönüllü düşkünlüğümüzün tek sebebidir. Belki de düşmelerin en güzelidir.
Bulutun payına yağmur, yaprağın payına rüzgâr, insanın payına hasret; sevilenin payına aşk düştü. Terk edilen içinse aşk, düştü!
“Tek heceli bir kelime, bütün kelimelerimizi anlamsız bırakır” diyen Mehmet Ercan sözcüklerin çifte anlamlarının kullanarak yeni bir söz dizimiyle anlatıyor aşkın ve düşün gerçek halini…
Aşk Düştü aşka düşenleri kucaklıyor, aşktan düşenleri ayağa kaldırıyor, yalnızların aşk düşleri gerçek olsun diye dua ediyor!
“Hayata dair ustalaşmak istiyorsan, derdine çıraklık edeceksin.”
Mehmet Ercan, aşkın ve ayrılığın naif halini anlatırken, ayrılık acısı ne kadar yoğun olursa olsun metinlerinde öfkeye yer vermiyor. Ah ediyor! Ama bu daha çok iç çekmek gibi, yaşanabileceklere yazıklanmak gibi. Kimi yerlerde bileniyor onu bırakıp gidene ama bunu yaparken öfkesini değil, sevgisini söylüyor. Bu anlamda, gelene yüreğini açan, gideni acıyla kabul eden, ustasına sadık bir çırak gibi aşkla direniyor! “Alır kalbimi giderim” diyemiyor, kalıyor inatla.